İliç maden faciasında son durum ne, siyasi sorumlular hesap verecek mi?

İliç Maden Faciası ve Cezasızlık Tartışmaları

İliç’teki maden kazasında yaşanan çökme, işçilerin ölümüne ve çevre felaketine neden oldu. Ancak hazırlanan iddianamede siyasiler ve bürokratların sorumluluğuyla ilgili detayların yer almaması dikkat çekti.

13 Şubat 2024 tarihinde Anagold Madencilik’e ait maden ocağında gerçekleşen faciada 9 işçi hayatını kaybederken, 2 işçi de yaralandı. Hazırlanan iddianameye göre, tutuklu 8’i olmak üzere toplam 43 sanığın 2 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edildi.

Duvar gazetesinden Duygu Kıt’ın haberine göre; İliç’te yaşanan faciada, şirkete kapasite artışı izni veren kurumların sorumluluğu tartışma konusu haline geldi. Avukat Mürsel Ünder, siyasi sorumluların yargılanmadığı ve cezasızlık politikasının tercih edildiği bir sürecin yaşandığını belirtti.

“Ek rapor siyasetin yargıya müdahalesi konusunda kritik bir nokta”

Ünder, cezasızlık politikasının ek rapor ile başladığına dikkat çekerek, siyasetçilerin ve bürokratların soruşturmadan çıkarıldığını vurguladı. Ek raporun süreci değiştirdiğini ve sorumlulukların belirlenemediğini ifade etti.

“Katliamda Murat Kurum’un rolü göz ardı edilmemeli”

İddianamenin iş yeri bazlı sorumluları belirttiğini ancak kamu görevlileri ile ilgili kısmın eksik olduğunu söyleyen Ünder, Murat Kurum’un da sorumluluğunun araştırılması gerektiğini dile getirdi.

Son olarak Ünder, “İliç, Türkiye’deki cezasızlık kültürünün bir parçasıdır” diyerek, kamu görevlilerinin ve siyasilerin yargılanmamasının iş cinayetleri ve işçi katliamlarında sıklıkla yaşanan bir durum olduğunu belirtti.

“İliç, tasarlanmış bir cinayet”

Ünder’in ifadelerine göre, İliç’te yaşanan facia örgütlü bir yapı tarafından organize edilmiş ve suç işlemeye hazır kişiler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle sorumluların doğru şekilde cezalandırılması gerektiği vurgulanmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir